15 Ağustos’ta Alaska’da gerçekleşen Trump-Putin zirvesi, uluslararası ilişkilerde hem sembolik hem stratejik bir dönemeci işaret etti. Zira Alaska, ABD tarafından satın alınmış eski Çarlık toprağıydı. Kimi analistler bu buluşmayı, II. Dünya Savaşı’nda dünyanın paylaşıldığı Yalta Konferansı’na benzetirken (Britannica, n.d.), kimi uzmanlar Soğuk Savaş’ı bitiren 1985 Cenevre Zirvesi’ni andırdığını vurguladı (Swissinfo, 2021). Zirvenin asıl gündem maddesi, Ukrayna Savaşı ekseninde NATO-Rusya çatışmasının seyrini belirlemek ve mümkünse ateşkes sağlamaktı. Ne var ki görüşme beklenmedik bir barış anlaşması fikri geldi. Uluslararası camiada, savaşın daha yıkıcı bir noktaya gitmemesi için ateşkes beklentisi yüksekken hatları net biçimde belirlenmemiş bir barış fikrinin ortaya atılması adeta şok etkisi yarattı.
1990’lardan bu yana eski Sovyet Cumhuriyetleri ve Doğu Bloku ülkelerinin NATO’ya katılması (National Security Archive, 2017), Rusya’da kuşatılma psikolojisinin derinleşmesine sebep oldu. Bu süreçte Ukrayna’nın NATO üyeliğinin gündeme getirilmesinin Moskova’yı saldırgan bir tutuma sürükleyeceği bilinmekteydi. ABD için Çin tehdidinin hat safhaya çıkmasının ardından Biden yönetimi, olası Ukrayna hamlesiyle Rusya’yı, tıpkı Afganistan’da olduğu gibi, çatışma içinde zayıflatarak güçlü bir Çin-Rusya ittifakının oluşumunu engelleme stratejisi izledi. Savaşın patlak vermesinin ardından Rusya “haydut devlet” ilan edilerek Batı tarafından ağır yaptırımlara maruz bırakıldı. Ancak savaş uzadıkça beklenen sonuçlar alınamadı. Batı, Ukrayna’ya verdiği desteğin ağır ekonomik bedeli altında ezilirken, Rusya’ya uygulanan yaptırımlar hedeflenen sonucu vermedi. Savaş uzadıkça, Batı Ukrayna’ya verilen ekonomik ve askeri desteklerle dar boğaza girdi. Ancak Rusya yaptırımlar nedeniyle artan doğal gaz fiyatlarını başka pazarlarda yüksek fiyattan satarak beklenen ekonomik küçülmeyi yaşamadı. Diğer taraftan ABD bu süreçten bir noktada kazançlı çıktı. Bir süredir savunma harcamasını arttırmasını talep ettiği Avrupa ülkeleri, nihayetinde Rusya tehdidiyle silahlanmaya başladı. Zira uzun vadede Pasifik’e odaklanmak isteyen ABD, NATO’nun Avrupa güvenliğini sağlamakla oyalanması yerine Çin ile küresel rekabeti öncelikli hale getirmesi taraftarıydı. Avrupa’da silahlanma hala yeterli düzeyde olmasa da, Avrupa’ya “kendi başının çaresine bakma” düşüncesi yerleşti. İlerleyişi engellenemeyen Rusya’yla mücadele etmenin maliyeti artınca, yeni bir strateji izlenmeye başladı. Trump döneminde Rusya’yı “kontrollü ortak” statüsüne taşıyacak yeni bir doktrin inşa edildi (Reuters, 2025). Bilindiği üzere, iktidara gelmeden önce Trump’ın “savaşı bitirme” söylemi, “Önce Amerika” sloganının dış politikaya yansımasıydı. Ukrayna’ya yönelik askeri harcamaların ABD vatandaşlarına yük olması, bu yaklaşımı iç siyasette desteklenir kıldı. Üstelik bu hamle sadece seçim taktiği değildi; Batı’yı mali çöküşten kurtarmaya dönük kapsamlı bir stratejinin parçasıydı. Savaşın Rusya lehine bitirilmesi ABD’ye Çin’le girdiği ticari savaşta önemli bir ortak sağlayacaktı. Trump’ın zirve öncesinde yaptığı hamleler dikkate alındığında Çin’e karşı nasıl sert bir poziyon aldığı daha iyi anlaşılmaktadır.
Geçtiğimiz haftalarda Trump, Ortadoğu’da yerel aktörler üzerinden nüfuz mücadelesini hızlandırdı. Ayrıca Ermenistan-Azerbaycan hattında barışı destekleyerek Zengezur Koridoru’nda avantaj sağladı. Trump’ın bu adımı, Çin’in Kuşak-Yol Projesi’ne karşı bir dengeleme hamlesi olarak değerlendirilebilir (European Council on Foreign Relations, 2023).

Trump’ın Çin’e karşı girdiği mücadelenin en kritik ayağı ise Alaska Zirvesinde gündeme geldi. Trump Putin’le yaptığı görüşmede Antarktika üzerinden Kuzey Deniz Yolu’nu açarak deniz ticaret rotasını %40 kısaltmayı hedefleyen projeyi masaya yatırdı. Ayrıca Arktik’teki enerji kaynaklarının paylaşımı da gündemdeydi (Wikipedia, 2025). Böylece Trump’ın Arktik’te de Rusya’yla iş birliğine giden Çin’in deniz hâkimiyetine darbe vurmayı planladığı ayyuka çıkmış oldu.
Bu Zirve Trump’ın Ukrayna’yı ve Avrupa’yı gözden çıkardığını net bir şekilde ortaya koydu. Zira çatışmanın diğer tarafı olan Zelensky’e ve Avrupalı müttefiklerine zirvede yer verilmedi. Putin, zirvede Donbas’ın ilhakı, Rus yanlısı bir Kiev hükümeti kurulması ve Ukrayna’nın Rusya onayı olmadan hiçbir uluslararası yapıya girmemesi şartları altında bir barış anlaşmasına gidilebileceğini dile getirdi (Reuters, 2025). Trump bu taleplere açıkça karşı çıkmamakla birlikte Ukrayna’ya verilen desteğin bedeli olarak ülkenin yer altı kaynaklarının işletmesini talep etti. Trump’ın bu tutumu Avrupa’da oluşabilecek bir Rus saldırganlığını hiçe sayarcasına Çin’e odaklandığını göstermektedir. Oysa Ukrayna Savaşı başladığından bu yana Avrupa gündeminde Rusya’yla olabilecek dünya savaşı senaryoları yer almaktaydı. Bu senaryolarda Rus azınlıkların yer aldığı Baltık ülkeleri başta olmak üzere Polonya, Romanya ve Moldova üzerinden cereyan edebilecek savaş olasılıklarına yer veriliyordu. Senaryolarda Savaşın kaçınılmaz olarak Almanya, İngiltere ve İskandinav ülkelerine sirayet edeceği de beklenmekteydi. Böyle bir dehşet tablosunun olduğu esnada güvenliğini 1949’dan beri NATO’ya emanet etmiş olan Avrupa, tarihin en büyük satışıyla karşı karşıya kaldı. Rusya’nın Ukrayna’da zafer kazanması durumunda, tüm Avrupa için yeni bir tehdit dönemi başlayabilir.
Netice itibarıyla dünya, jeopolitik dengelerin yeniden yazıldığı tarihi bir eşikten geçiyor. Bu sürecin ayrıntıları Moskova’da düzenlenmesi beklenen ikinci zirvede belirginleşecektir, takipte kalmanız dileğiyle…
KAYNAKÇA
- Britannica. (n.d.). Yalta Conference. In Encyclopedia Britannica. Retrieved August 17, 2025, from https://www.britannica.com/event/Yalta-Conference
- European Council on Foreign Relations. (2023, March 7). China’s Belt and Road and the geopolitics of Eurasia. Retrieved August 17, 2025, from https://ecfr.eu/article/chinas-belt-and-road-and-the-geopolitics-of-eurasia
- National Security Archive. (2017, December 12). NATO expansion: What Gorbachev heard. Retrieved August 17, 2025, from https://nsarchive.gwu.edu/briefing-book/russia-programs/2017-12-12/nato-expansion-what-gorbachev-heard-western-leaders-early
- Reuters. (2025, May 28). Putin wants NATO halt pledge in Ukraine peace talks. Retrieved August 17, 2025, from https://www.reuters.com/world/europe/putin-ukraine-peace-wants-pledge-halt-nato-enlargement-sources-say-2025-05-28
- Swissinfo. (2021, June 15). The Geneva Summit. Retrieved August 17, 2025, from https://www.swissinfo.ch/eng/international-geneva/the-geneva-summit/46652100
- Wikipedia. (2025). Northern Sea Route. In Wikipedia. Retrieved August 17, 2025, from https://en.wikipedia.org/wiki/Northern_Sea_Route