Siyaset

Bir Parti Monografisi: MHP Hareketi, İmza Mustafa Çalık

Türkiye’nin yüz yılı aşkın çalkantılı diyebileceğimiz siyasi tarihine rağmen, bu alanı inceleyen Siyaset Bilimi disiplininin ne kadar genç olduğu sıklıkla göz ardı edilir. Türkiye’nin köklü bir devlet geleneği ve siyasi geçmişi göz önüne alındığında, siyaset biliminin de bir o kadar eski bir disiplin olduğu düşünülebilir. Ancak gerçek tam tersidir. “Siyaset Bilimi” disiplininin Türkiye’de hukuk, sosyoloji veya tarih gibi alanlardan ayrılarak müstakil bir kimlik kazanması, ancak 1960’lı yıllarda mümkün olabildi.

Bu gecikmenin ardında yatan temel nedenlerden biri, 1980 öncesinde ülkemizdeki üniversite ve kürsü sayısının oldukça sınırlı olmasıydı. Mevcut kısıtlı akademik ortam dahi, 12 Eylül 1982 askeri müdahalesiyle ciddi bir darbe aldı ve darbe sonrası dönemde zaten kısıtlı olan bu akademik ortamda kurumsal ve entelektüel bir kopuşa yol açtı. Yeni kurulan üniversitelerin siyaset bilimi alanında lisansüstü eğitim verecek ve özgün bilimsel katkı sunacak seviyeye gelmesi kolay olmadı. Akademik kapasitenin yeniden inşası, ancak 1990’larda YÖK destekli yurt dışı doktora programları ve 2000’lerde artan mali imkânlarla ivme kazanabildi. Alanın kurumsallaşma yolculuğunun yakın zamanda tamamlanmaya başlamış olması, Türkiye siyaset bilimi çalışmalarının dinamizmini ve kat etmesi gereken mesafeyi gözler önüne sermektedir. Öyle ki, yayımlanmasının üzerinden neredeyse otuz yıl geçmiş bir doktora tezinin dahi, koca bir alandaki “bilinmeyenleri” aydınlatmaya devam etmesi bu durumun en düşündürücü örneklerinden biridir.

Parti Monografilerindeki Büyük Boşluk

Türkiye siyasetinin kendine münhasır yapısından kaynaklı bir şekilde merkezinde partiler yer alır. Seçimler, koalisyonlar, ideolojiler ve toplumsal hareketler siyasi partiler üzerinden şekillenir. Ancak bu merkezi role rağmen, siyasi partilerimiz üzerine yapılmış derinlemesine monografik çalışmaların sayısı şaşırtıcı derecede azdır. Türk siyasetinin temel eksenini parti siyaseti oluşturduğu için, siyasal alanı çözümlemek adına partileri anlamak hayati öneme sahiptir. Bu kritik alandaki literatür boşluğu Türkiye’de öylesine büyüktür ki, bu durum toplumsal bir kör nokta yaratarak siyasetin doğru anlaşılmasının önündeki en büyük engellerden birine dönüşür.

Buna rağmen, bu alanda az sayıda da olsa yeni ve öncü çalışmalar üretilebilmiştir. Merhum Dr. Mustafa Çalık’ın “MHP Hareketi, Kaynakları ve Gelişimi 1965-1980” başlıklı doktora tezi de bu öncü çalışmalardan biridir. Yayımlanmasının üzerinden neredeyse otuz yıl geçmiş olmasına rağmen, Çalık’ın bu eseri, MHP üzerine yazılmış en temel ve kapsamlı monografilerden biri olma özelliğini hâlâ korumaktadır. Çalışmanın onlarca yıl sonra bile alanının temel başvuru kaynağı kalması, hem tezin metodolojik sağlamlığını ve içerik zenginliğini tescil etmekte hem de Türkiye’de siyasi parti monografileri alanındaki devasa boşluğu gözler önüne sermektedir. Çalık’ın bu çalışması, sadece kendisinden sonraki araştırmacılar için vazgeçilmez bir referans noktası olmakla kalmamış, aynı zamanda kendisinden önce yapılan az sayıdaki ama mühim çalışmayı da beslemiş, görünür kılmasını sağlamıştır.

Dr. Çalık’ın Öncü Eseri ve Metodolojik Derinliği

Çalık’ın tezi, aynı zamanda MHP hakkında yapılmış ilk etraflı parti incelemesi olma özelliğini de taşır. Siyaset sosyolojisi ve siyaset bilimi arasında, sosyolojik yönü ağır basan ve metodolojik olarak ampirik gözlemler üzerinden ilerleyen bu çalışma, siyasi partilerin doğası gereği kapalı yapılar olması hasebiyle, net bir resim elde etmenin zorluğunu da bu yolla aşma gayretindedir. Türkiye’de siyasi partiler üzerine kaynakların kıtlığı göz önüne alındığında, Çalık’ın antropoloji ve psikolojiden yararlanarak tarihsel bir süreç içerisinde multidisipliner bir yaklaşımla bu kapalılığı kırma çabası dikkat çekicidir. Hoca, partinin kılcal damarlarına kadar inerek, görünenden ziyade müthiş bir arka plan çalışması sunmuş ve hareketin zihniyet haritasını çıkarmaya özel bir çaba sarf etmiştir. Bu derinlemesine analiz, kimi yerlerde spekülatif çıkarımlara yol açsa da, bu noktalar hızla terk edilmiştir.

Tezin yazıldığı dönemde malumunuz üzere MHP’nin bugünkü siyasi prestiji ve popülerliği yoktu. Dahası parti içi bölünmeler ve Türkiye’nin içerisine girdiği bir yapısal dönüşüm de söz konusuydu. Herkesin Mhp’nin bittiği yönünde yaygın bir kanaati varken, Çalık hareketin beslendiği kaynakların hala çok gür olduğu kanısını paylaşmıştır. Ve bugün gelinen noktada Çalık’ın haklı olduğu ortaya çıkmıştı. Siyasal hareketleri anlama çabası, genellikle güncel olayların ve popüler yorumların gürültüsü içerisinde kaybolan karmaşık bir süreçtir. Buna rağmen, o hareketin en derinlikli analizi, en net bakış açısı, on yıllar öncesinde yazılmış ve unutulmaya yüz tutmuş bir akademik çalışmanın sayfalarında gizli olabiliyor.

Eserin İçeriği ve Yapısal Özellikleri

Bahse konu olan kitap üç bölümden oluşmakta. Giriş kısmında doktora tezi olmasından mütevelli temel kavramlar ve kullanılan metodolojiye yönelik uzunca bir girizgah içermektedir. Eseri değerlendirirken, tezin kabul edildiği 1992 yılı ve teze konu olan partinin ve hareketinin o dönemdeki konumu ve ağırlığının bugünkü durumundan farklı olduğunu da hatırda tutulması gerekir. Yazar, Önsöz’de de belirtildiği üzere tezin kimi eksikliklerinin de olduğunu kabul eder. Kitabı yayımlamaya karar verdiğinde, çalışmada iğreti durduğuna inandığı kimi kısımları çıkarttığını, ancak herhangi bir ekleme yapılmadığını da belirtir. Metni, jüri önünde savunduğu orjinal haliyle bozmadan okurla buluşturmayı ilmen ve ahlaken doğru buduğunu belirtir.

Bu çalışma, öncelikle Edward B. Taylor, Steven Vago, Mümtaz Turhan, Erol Güngör, Sidney Verba ve Gabriel Almond gibi önemli isimler üzerinden kültür, toplum ve değişme kavramlarını irdeleyerek siyasi kültür kavramına odaklanmaktadır. Bu temel incelemenin ardından, Siyasi Sosyoloji kavramına derinlemesine bir eğilim gösterilir; bu kısımda Tocqueville’den Marx’a, İbn Haldun’dan Durkheim’e, Spencer, Pareto, Weber ve Mannheim’e kadar uzanan modern sosyolojinin siyasetle olan ilişkisinin izleri sürülmektedir. Siyasi Kültür ve Siyasi Sosyoloji kavramlarını etraflıca ele aldıktan sonra, çalışma siyasi partiler disiplinine geçer. Bu disiplinin gelişimi ise Moisei Ostrogorski, Robert Michels, Maurice Duverger, G. E. Lavau ve Aaron B. Wildavsky gibi kilit isimlerin tartışmaları eşliğinde izlenir. Tüm bu teorik ve kuramsal zemin hazırlandıktan sonra, son aşamada Türkiye’deki siyasi parti incelemeleri mercek altına alınarak kuram pratikle buluşturulur.

Böylece Çalık, MHP’yi bilinen anlamda dar bir parti monografisi şeklinde değil, tarihi, kültürel, siyasi ve sosyal süreçleriyle daha geniş bir bağlamda incelemiştir. MHP, kendisini ortaya çıkaran sosyo-kültürel ve politik değişme sürecinin mahiyet ve yönü göz ardı edilerek açıklanamayacağı için, bağımlı bir değişken olarak değerlendirilmiştir.

Bu minvalde:

  • Birinci Bölüm’de MHP’nin ortaya çıktığı siyasi, sosyal ve kültürel şartlar incelenmiş;
  • İkinci Bölüm’de MHP hareketinin tarihi, siyasi ve fikri kaynakları gözden geçirilmiş;
  • Üçüncü Bölüm’de ise MHP’nin sosyal ve kültürel tabanı bütün bileşenleriyle belirlenmeye çalışılarak çalışmanın nihai neticesine ulaşılmıştır.

Çalışmanın Kalıcı Değeri ve Genişletilmiş Yeni Baskısı

Çalışmayı bunca sene vazgeçilmez kılan, siyasi olayları kronolojik bir sırayla anlatması değil, siyasetin o dar kalıbının dışına çıkarak hareketin sosyolojik, kültürel hatta antropolojik kökenlerine inme çabasıdır. MHP’yi anlamak için sadece parti programlarına veya lider demeçlerine bakılmamış; hareketin doğup büyüdüğü yerlerde saha araştırmaları da çalışmaya dahil edilmiş, derinlikli mülakatlar ve anket gibi metotlar kullanılarak tabanı da şekillendiren kültürel kodlar çözülmeye çalışılmıştır. Bir diğer istisnai tutum da, partiyi resmi üyesi olmayan, ancak onu gönülden destekleyen, gayriresmi diyebileceğimiz destekçilerinin nazarında anlama çabasıdır. Bu yaklaşım, siyaseti rakamlar ve olaylar dizisi olarak değil, insanı ve toplumu merkeze alan derin bir anlama çabası olarak görmenin önemini de kanıtlar.

Merhum Dr. Mustafa Çalık’ın kitapla ilgili en çok kafasını kurcalayan mesele, eserinin yeni baskısında genişletilip genişletilemeyeceği hususuydu. “Bu tez nasıl savunulduysa öyle kalacak” ilkesiyle hareket eden Çalık, kimi eksikliklerin kendi de farkında olmasına rağmen, ilmî titizliğinden taviz vermediği için zaruri ilaveler dışında ekleme yapmayı uygun görmüyordu. Aslında, Teorik Denemeler, Siyasi Yazılar ve Millî Kimlik Milliyet Milliyetçilik gibi diğer eserlerinde bir yönüyle kitabındaki eksiklikleri gidermeye çalışmıştı. Ayrıca, kitabın metodolojisine yönelik çekincelerden ziyade, tezin teorik ve kavramsal zeminini geliştirmek istediği bazı noktalar da vardı, ancak bu işe de sonradan pek yanaşmadı (ya da vakit ayıramadı). Ne yazık ki, vefat etmeden önce yeniden niyetlendiği yeni baskı gerçekleşmedi.

Nihayetinde, Değerli Büyüğümüz Vedat Bilgin’in öncülüğünde Türkiye Günlüğü Dergisi’nin emaneten devralınmasının ardından, H. Aliyar Demirci’nin yayına hazırladığı eser, 2024 Kasım ayında Cedid Neşriyat’tan yeni baskısına kavuştu. Bu yeni baskıya, Demirci tarafından kaleme alınan bir Takdim yazısı ve kitabın hacmini artıran İkinci Kitap başlıklı yeni bir fasıl eklenmiştir. Aliyar’ın yazdığı Takdim metni, sadece merhum yazarın kitabını tanıtmakla yetinmemiş, aynı zamanda Türkiye’deki siyasi parti araştırmaları üzerine kapsamlı bir değerlendirme sunarak okuyucuya geniş bir çerçeve çizmiştir. İkinci Kitap faslı ise, Mustafa Çalık’ın doktora tezine dâhil etmediği, ancak daha sonra çeşitli yerlerde yayımlanmış olan yazılarından oluşmaktadır. Bu ek metinler, hem yazarın tezde eksik gördüğü noktaları tamamlamakta hem de kitaba yönelik kendince yaptığı değerlendirmeleri okuyucuya sunmaktadır. Demirci’nin takdimi de kitabın derinliğine yakışır niteliktedir. “MHP Hareketi”; gerek araştırma yönü, gerek metodu ve gerekse de muhtevası ile siyasi parti monografileri literatüründe merkezi bir yer teşkil eden, göz ardı edilemez bir başucu şaheseridir.

Visited 87 times, 1 visit(s) today

Close